Ankara: Her daim piston aşağı!

 Deli olcam arkadaş!

Bi allahın kulu olmaz mı ya? Her hıyarım diyene tuzlukla koştuk da kendimize gelince tık yok milletten.

Yine bir Cuma akşamı. Yine bir Ankara klasiği. Yine yeni yeniden: "Dam yoksa giriş yok!" tacizi ve baskısı.

Ulan godoş! Sen beni içeri salcan ki ben de dam bulcam di mi? (Dam da neyse? Memelerden dolayı mı yoksa madam'ın dam kısmısı mı?) Bu Dam dediğin şey her nerdeyse söyle bulup getireyim. Ağaçta yetişmiyo ki bu mına kodumun yüzyıllık klişe 3. tekil şahsı.

Şimdi hakkını yemek istemiyorum ızbandut-psikopat karışımı götü yere yakın kardeşim ama gözlerimle görüyorum be. Sap gelince "Dam nerde?", Dam sek gelince; "Buyursunlaaar, buyursunlar!". Sik kafalı japon askerisin kabul et kolpaçinocum.

Ulan zaten bütün Ankara sözleşmiş de ant içmişler gibi "piston aşağı indi!" modunda. Sen bana ne "dam"ından bahsediyosun bre dal-yarak!

Kuyruk acın var di mi kardeşim? Millet her gece (ve de ben arada sırada) ilik gibi hatunları götürüp, kucak dansından tut ayakta sevişmeye kadar türlü türlü aganigi naganigi modunda takılıp da senin bacağındaki varisler "Ben çıkıyorum! Hacı ben mosmor iğrenç iğrenç çıkıyoruuuum!" diye bağırdıkça sen de ister istemez haklı haksız bileniyosun bana. Oh olsun mına koyim! Az bile yapıyoruz.

Tamam kaptan buruk bıyık, gel anlaşalım! Ben de her elini sallayan tek tabanca tombalacı magandanın mekana "garı garı garı garı garı......" nidalarıyla pancar motor gibi taka da tukada patlayarak gelmelerini (hatta içerdeki fordik sürtünme kuvvetlerinden ötürü gerçek manada patlamalarını) inanolsun senden daha çok istemiyosam namerdim! Ama be canım kardeşim gel sen de beni anla. Sen hem yalnızım diye beni taze boşalınmış bi mendil gibi, bitli pireli gariban bi it gibi kapının önünden soğukça süpürüyosun ve bu da yetmiyo "hazır düşmüşken dur karnına da çalışayım" kalleşliği ile beni bütün bu sperm felsefeli, sik kafalı (cidden o kadar jöleden sonra kafaları yukarı sivriliyo sik gibi. "Başını sokcan panpa!" demişler bu salakta da eşanlam kavramı çalışmadığından direkt başını anlamış dingil), oyun teorisinden bi haber zırtapoz oğlu dingillerle aynı kefeye koyuyosun.

Canım kardeşim! Benim senin mekanına faydam olur zararım olmaz. Ben zaten (nedendir hala bilmem ve bana bu kafayı aşılayanı bulsam ebesiyle yakınlaşcam) "kadınlar da insandırlar" gibi sürreal, fantastik, saçma ve yalan bi fikirle beynimi 27 yıldır mıncıklamışım. Kendi asılamama ve asılanı anlayamama dünya rekorumu bi tarafa bırakırsak hatun önümde bacakları ayırsa "aaa sivilce mi çıktı? süper bi yöntem biliyorum. Ayrıca ağdayla yaptığın desen de çok şık ve hoş, tebrik ediyorum ama kapat hadi bacım millet yanlış anlıycak" diyerek mekanındaki kızların %90'ını hergelelere karşı korumazsam da gel yüzüme tükür.

Hem bi de şöyle bak olaya: Ben girerim içeri. Yarrak kürek entel dantel konuşup iyi şarabın sırlarından girip lapis lazulinin neden mavi olduğunun atomik yapıdaki sebeplerinden çıkarım ki milleti etrafıma toplayaraktan taşkınlık, fordçuluk, yalnış adamlara kayma (ya da doğrusu onlar tarafından kayılma) ve benzeri olayları önlerim. Entel tarifesine aç bihlaç kızlarımız akın akın gelirler de mekanının şanı şerefi artar.

E şimdi ben sana bu kadar avantaj sunuyorken sen hangi akla hizmet ben diğer lavuklarla aynı kefeye koyuyosun bre pezevenk?

Tamam yukarıda da önerdiğim gibi bütün sapları alma ama buna bi çare bul canım kardeşim. Sınav mı yaparsın, genel kültür mü sorarsın, yetenek testine mi tabi tutarsın, kapıda uzman psikolog dekolteli ablalarla mülakat mı yaparsın yoksa uzun uğraşlar sonucu müdavimin olduğuna kanaat getirdiğin düzgün tiplere gizli şifre mi dağıtırsın ben bilmem. Kendine ne uygun olanını sen seç. Ama artık bişeyler yap. "Acele değil ama çabuk çabuk, acele değil ama çabuk çabuk."

Hayır ben tutmuşum "aman" diyorum, "aman gariban zaten geleceği olmayan sefil bi iş yapıyo, her gece onlarca ipsiz sapsızla uğraşıyo, gecesi gündüzü belli değil, düzenli bi seks yaşamı yok (bu konuda bak empati bile kurdum, yeme hakkımı), olsa da bu düzensiz hayatla kalkar mı o kuş be?" gibi şeyler düşünüp "bi de ben avucuna iki sigara parası sıkıştırıp iyice "Sen benim paramın kölesisin be küçük adam!" manasına getirip kendini daha da beter hissettirmeyeyim" diyorum ama sen napıyosun: "Damsız girilmez"

Biliyorum ve anlıyorum azıcık. Aslında o kelimedeki "d" harfini sırf kamuflaj olsun diye adetten söylüyosun. Peki hodri meydan: Yanımda portatif am getirsem salcan mı beni içeri?

Yok arkadaş yok. Sen böyle yaptıkça. Biz erkekler böyle böyle birbirimizin kaşığını kırdıkça; tek kaş, tombiş, selülitli ve "Ghııı!" (gırtlaktan çıkan H ve G seslerinin karışımını biliyosunuz di mi?) nidalarıyla bağıra bağıra konuşup, "hönk hönk hönk hö höööğğnk hıırk!" diye salya sümük gülen kızçelerimiz de kendilerini manken sana sana dolanırlar etrafta. İki cinse de kötülük yapıyosun. Gelişimi durdurup kontrollü evrim ile hiç sevmeyeceğim yollara itiyosun bizi.

Sonuç olarak bence tarihimizdeki en büyük hatayı 2. dünya savaşına katılmayarak yaptık bu konuyla ilgili olarak. (Höööt sakın buraya kurtuluş savaşı, şerefli şehitlerimiz v.b. gibi provokatif düşünceler karıştırma sıçarım altın dişine. Gerekirse 10 kere oku, Avrupaynan falan karşılaştır ve ne demek istediğimi anla bre deyyusun dölü!) Kadınlar erkeğin değerini anlayamadılar, her gördükleri pipiliyi de adam sandılar, sanıyolar, sanacaklar, sancakalarmıştı......

Mına koduumun bomboş Ankarasındaki evde mal gibi pineklememin sonucunda vaziyeti eyyorlamam bu kadar.

Saygılarımla;
A.Q.süzü ve uzunca bir süre A.sız QQsuz kalacak olan kardeşiniz.
Ben de sizdenim lan. Çok eleştirmeyin. Normal yani. Sıkıntı yok ;)