8 Eylül 2013 Pazar

Çirkin ördek yavruları cumhuriyeti...


Uzun süredir benzer şeyler düşünüyodum da çok egoist sanıyodum kendimi. Meğersem şu laf doğruymuş:

"Fazla mütevazi olma, öyle sanırlar!"

Nasıl yazsam, nasıl anlatsam diye için için kaygılanırken bi de ne hatırliim? Zaten yıllar öncesinde hayatın bütün derslerini teorilerini almışız da artık pratiğini yapıyomuşuz!

Bildiğim "en çirkin ördek yavrusu"ndan manidar bi parça gelsin a.q.;
Yasamak Istemem by Yavuz Çetin on Grooveshark


(Depresyona girdin, bozuldun, kırıldın, bıdı bıdı bıdı diyenin de a.q. Kibirini bırak da gel de ne demeye çalıştıımı anla be müslüman!)



    "Anne Ördek sabırla yumurtalarının kırılmasını bekliyordu. Vakit tamamlanınca ördek yavruları yumurtalarından çıkmaya başladılar. Fakat en son ve en büyük yumurta bir türlü kırılmıyordu. Sonunda yumurtanın beyaz kabuğu çatladı. Diğerlerinden daha gri ve farklı olan ördek yavrusunun küçük kafası göründü. Anne ördek yeni doğan yavruya bakarak ; 

"Umarım değişir.." dedi şevkatle. 

    Zaman ilerliyordu ama ördek yavrusunun rengi hala griydi. Kümesin bütün hayvanları onunla alay ediyorlar, ona "çirkin ördek yavrusu" diye sesleniyorlardı.
Zavallı yavru o kadar mutsuzdu ki sonunda uzaklara gitmeye karar verdi. Gün boyunca yürüdü gece olunca ise çok yorulmuştu. Mola verdi. Bir yanda açlık, bir yanda korku...Ama yapabileceği hiç bir şey olmadığından derin bir uykuya dalmakta gecikmedi.

    Ertesi sabah su sesleriyle gözlerini açtı. Geceyi yaban ördeklerinin çılgınca eğlendiği küçük bir göl kıyısında geçirdiğini anladı. Bu gürültücü arkadaşlarına kendini tanıtmaya hazırlanıyordu. Birden bir tüfek sesi ile irkildi. hiç zaman kaybetmeden oradan uzaklaştı. 

    Çok geçmemişti ki küçük ördek kendini bir çiftlikte buldu. Çiftliğin sahibi yaşlı kadın (allah yaşlı kadınlardan razı olsun, amin) onu doyurdu. Ateşin yanında uyumasına izin verdi. Fakat yavru ördek bir göl bulabilme umuduyla oradan da uzaklaştı. (Git a.q., arkandan "kaybedenler kulübü" falan desinler, sktr et, "insan ne zaman, nasıl ve ne kaybeder?" sorusunu bile yanıtlayamayanların yorumlarından bişi olmaz)

    Günlerce bir göl bulabilmek için rastgele yoluna devam etti. Sonunda bir göl kıyısına ulaştı. Bu arada yalnız başına yaşamayı öğreniyordu. Bu göl kıyısında yavru ördek gün geçtikçe büyüyordu. Kendisi farkında olmadan görüntüsü değişiyordu (cehalet mutluluktur, farketse bilekleri doğrardı şerefsizim) . Geçen kuğuları gördükçe onların asil duruşları ve güzel görünüşlerinden dolayı iç çekiyordu.

    İlkbaharda bir kuğu sürüsü gölün kıyısına yuva yapmaya geldi. Çirkin ördek yavrusuyla tanışmak için yaklaştılar. Fakat kendisini bu zarif kuşlarla arkadaşlık etmek için çok çirkin ve kaba buluyordu. Birden bire suda aksini gördü. O da ne!...
Kendisini güzel bir kuğuya dönüşmüş olduğunu fark etti.  Kuğu sürüsüne katıldı ve ömür boyu mutlu oldu. (...dinimiz sübhaneke amin!.. da ya bu kuğu sürüsü yok ya bütün kuğular da kendilerini ördek yavrusu falan sanıyolar!?)"


Kapanış şarkısı ve şiiri de bonus olsun:


Aklını, fikrini bırak da gel, kıskandırma;
Ben benimkileri kaybettim çoktan sayende
Ruhuna sarın, gel çırılçıplak
Zaten ikimizin de gönülleri pespaye....

(içimdeki şair hortladı a.q.)
Cennet by Ahmet Enes on Grooveshark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder